Kurt Kanunu 7.Bölüm - İzle

Yeni Yayınlar

Post Top Ad

Responsive Ads Here

27 Mart 2022 Pazar

Kurt Kanunu 7.Bölüm

İlk olarak 1969 yılında basılan ve konusu itibariyle Mustafa Kemal’e (Kemal Tahir’in kitaptaki deyimiyle Sarı Paşa’ya) yapılması planlanan İzmir Suikasti’nin perde arkasında geçen olaylara odaklanan Kurt Kanunu romanı, en genel ayrım ile iki alanlı bir kitap olarak nitelendirilebilir.
İzmir’de Mustafa Kemal’e suikast düzenlemek amacıyla bir plan yapan üç suikastçinin Gülcemal vapuruyla İzmir’e yola çıkması ile başlayan Kurt Kanunu romanı, olayların gelişimi ve yazarın olaylara bakış açısı temel alınır ise üç bölüme ayrılan bir eser olarak ifade edilebilir.

.......................... . . . . . . . . .
Dizi Bölümü Hazırlanıyor Lütfen Bekleyin 15 Saniye Sonra Başlayacak
Reklamı Geç



Kurt Kanunu Özeti Kurt Kanunu özeti ile ilgili bir önceki paragraflarda değindiğimiz üzere; Gülcemal Vapuru’nda başlayan romanın, kadın düşkünü hovarda Abdülkerim’in Naciye’yi görmesi ve onun peşine takılmasıyla hareketlendiğini söylemek mümkündür. Mustafa Kemal Paşa’ya suikast düzenlemeye giden ekibin başarız ihtimali arttıkça, kendisi dahili olmadan adı olay içine karıştırılan Küçük Bey de işin içine dahil olacak, Kemal Tahir, kurguladığı eleştirilerin önemli bir kısmını bu aşamadan sonra okuyucuya aktaracaktır. “Ak koyun, kara koyun nerde belli ? Geçitte… Hangi geçitte ? Korkulu geçitte… Korkulu geçit nere ? Mert ile namerdin ayrıldığı bopaz… Ne denilmiştir: ‘Mert dayanır, naber kaçar.’ denilmiştir. ” Küçük Bey’in adını suikast olayına karıştıran Abdülkerim her ne kadar bu durumdan pişman olsa da, olaylar ve kovalamaca onları yaşamdan koparacak, sürekli tetik halinde yaşamalarına neden olacaktır. Kitabın ikinci bölümünde Semra Hanım’a sığınan kaçaklar, kendi aralarında durum değerlendirmesi yapacak ve Kara Kemal Bey’in deyim yerindeyse içindekileri dökmesi bu noktada başlayacak, eski dostu Emin Bey ile olan sohbetlerinde de doruğa ulaşacaktır. Dolayısıyla Kara Kemal Bey’in de olayların içine dahil olması, Kurt Kanunu özeti kapsamında bir dönüm noktası olarak ifade edilebilir. Abdülkerim Bey’in eski arkadaşlarından biri olan Semra Hanım’da köşeye sıkışan ve yakalanmamalarına rağmen kurulan İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmaya başlayan kaçaklar, köşeye sıkışmaları dolayısıyla Semra Hanım’ın çiftliğine sığınırlar ve bu esnada tüm ülkede kaçakların fotoğrafı yayılır. Çiftlikte de bir süre saklanan ikilinin sonunu getirecek olan olayların başlangıcı; Abdülkerim Bey’in kadın düşkünlüğü olacak, çiftlikteki kömürcünün karısının peşine düştüğü sırada oradan geçen bir tüccar ile karşılaşması, daha da köşeye sıkışmalarına neden olacaktır. ” Her zaman olduğu gibi, gene kravatlılar dayanmış, elinden silahı, dilinden adam vurmayı düşürmeyen kabadayılar hiç utanmadan köpekleşmişti. ” İlk paragraflarda da belirtildiği gibi roman, aksiyon ve verdiği mesajlar olmak üzere iki yönde değerlendiriliğinde, aksiyon yönünün zaman zaman düşse de, okuyucuyu hep olay içerisinde tutacak düzeyde olduğu ve suikastçiler ile tertpiçilerin akıbetlerinin ne olacağı sorusunun yanıtının büyük bir merakla beklediğinin altı çizilmelidir. Kitabın sonlarına doğru Emin Bey ile Kara Kemal Bey’in arasında geçen diyaloglar gerçek bir hesaplaşma evresine sahne olacak, deyim yerindeyse düğümün çözüldüğü kısma geçiş yapılacaktır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Top Ad

Responsive Ads Here